Lacan’ın Kuramında “Zaman” Kavramı (Online)
7 Haftalık Teorik Atölye
Cemre Yılmaz & Olcay Yılmaz
Seminerde ele alacağımız Subjectivity In-Between Times: Exploring the Notion of Time in Lacan’s Work adlı eser, Jacques Lacan’ın zamana dair özgün yaklaşımlarını derinlemesine inceleyen bir çalışma. Yazar Chenyang Wang, Lacan’ın zaman kavramının, onun özne teorisinin merkezinde nasıl yapılandırıldığını göstererek, Lacan’ın psikanalitik düşüncesine yeni bir perspektif sunuyor. Lacan’ın zaman anlayışının yalnızca bilinçli bir deneyimle sınırlı kalmadığını, bedensel, simgesel ve zamansal katmanlarda yer aldığını ortaya koyan bu çalışma, Lacan’ın dil, arzu, cinsellik gibi ana temalarını zaman üzerinden yeniden yorumluyor.
Seminer İçeriği:
1. Giriş: Seminerin ilk bölümünde, Chenyang Wang’ın bu derinlikli çalışmasının temellerini ele alacağız. Wang, Lacan’ın teorisinde zaman kavramının yalnızca bir yan öğe olmadığını, aslında özne kavrayışında birleştirici ve açıklayıcı bir temel sunduğunu savunuyor. Bu giriş bölümü, Lacan’ın teorik dünyasında zamanın anlamını keşfetmek isteyenler için yol gösterici bir kılavuz niteliğinde olacak. Wang, zaman kavramını, yalnızca bilinçli deneyimle sınırlı kalmayan, bilinçdışı süreçleri de kapsayan çok katmanlı bir yapı olarak ele alıyor. Bu bölümde, Lacan’ın psikanaliz dünyasında zamanın merkezi rolünü tartışma fırsatı bulacağız. Zaman, burada yalnızca geçmişin izlerini taşımak ya da geleceği öngörmekle sınırlı değil; tam aksine, Lacan’ın “ötekinin zamanı” olarak bilinen, bireyin arzu ve kimlik yapılarının çözülmesinde kilit bir işlev görüyor.
2. Mantıksal Zaman: Lacan’ın “Mantıksal Zaman” makalesinde, klasik mantık yapıları dışında bir zamansal deneyimden söz edilir. Burada, Wang, “üç mahkum” probleminden hareketle bireyin kendi kimliğini ve eylemlerini zamansal bir karşıtlık içinde nasıl kurduğunu analiz ediyor. Mahkumlar arasındaki bu “mantıksal zaman” kurgusu, bireyin kendisini ötekiler aracılığıyla nasıl tanımladığını, ötekinin varlığı ve eylemlerine göre kimlik oluşturmada zamanın nasıl yapılandırıldığını gösterir. Bu analiz, bireyin yalnızca kendisiyle değil, aynı zamanda başkalarıyla kurduğu etkileşimde zamanın nasıl anlam kazandığını keşfetme fırsatı verecek.
3. Gerçek Zaman: Freud’un bedensel zamana dair metapsikolojik yaklaşımlarından yola çıkan Wang, Lacan’ın “gerçek zaman” kavramını bedensel bir düzlemde ele alıyor. Lacan’a göre, beden, zamansal bir deneyim aracılığıyla sadece dış dünyayı değil, bilinçdışı süreçleri de barındırır. Bedenin “gerçek zaman” olarak tanımlanan bu yönü, bireyin bilinçdışı arzu ve korkularının bedensel temsillerle nasıl zamana yayıldığını açığa çıkarır. Bu bölümde, bedenin kendisi bir “zaman makinesi” gibi işleyerek, bireyin geçmişten geleceğe uzanan zamansal deneyimlerini nasıl bir araya getirdiği üzerine düşünme imkanı bulacağız.
4. Simgesel Zaman: Lacan’ın dil ve simgesel düzen ile ilgili kuramları, Wang’ın çalışmasında zamansal bir boyut kazanıyor. Simgesel düzen, bireyin dil aracılığıyla kurduğu kimlik, arzu ve bilinçdışı süreçlerin toplamıdır. Simgesel düzende zaman, bireyin geçmişten bugüne, bugünden geleceğe doğru uzanan arzu yapısını düzenler. Bu bölümde Wang, bireyin zamansal deneyimini, “ötekinin zamanı” dediği simgesel düzen üzerinden anlamlandırır. Dilin, bireyin yalnızca çevresini değil, kendi zamanını da nasıl şekillendirdiğini keşfederek, simgesel zamanın birey ve toplum üzerindeki etkilerini tartışacağız.
5. Semptomatik Zaman: Bu bölümde Wang, bireyin zamansal deneyimindeki çatışmaları ve gerilimleri Lacan’ın “semptomatik zaman” kavramı üzerinden inceliyor. Lacan’a göre semptomlar, bireyin içsel çatışmalarını zaman içinde dışavuran, bastırılmış duygu ve arzuların göstergeleridir. Wang, Lacan’ın psikanalitik teorisinde bu semptomların zaman içinde nasıl varlık bulduğunu ve bireyin kendi geçmişiyle nasıl bir çatışma yaşadığını ele alıyor. Bu bölümde, zamana yayılan ve bireyin kendini tanımlamasında sürekli bir döngü oluşturan semptomatik zamanın derinliklerine ineceğiz.
6. Cinsiyetli Zaman: Wang, Lacan’ın cinsiyet farkı teorisini zamansal bir perspektiften yeniden yorumlayarak, “cinsiyetli zaman” kavramını ortaya koyuyor. Lacan’ın cinsiyet ve zaman ilişkisini ele aldığı bu bölüm, cinsiyetli kimliğin zamansal bir süreç olarak nasıl kurulduğunu, cinsiyet farkının birey üzerindeki etkilerini ve bu sürecin toplumsal anlamlarını tartışıyor. Bu bölüm, cinsiyetli öznenin zamana yayılan gelişimini, toplumsal normlara ve bireysel arzulara göre nasıl inşa edildiğini inceleyecek. Lacan’ın cinsiyet ve zaman üzerine sunduğu bu yeni bakış açısıyla, cinsiyet kimliklerinin zamansal boyutlarını yeniden değerlendirme imkanı bulacağız.
7. Sonuç: Wang, Lacan’ın zaman kavramını özetlerken, psikanalizin geniş kapsamlı sorularına yönelik bir bakış açısı sunuyor. Lacan’ın özne oluşumunda zamanın oynadığı rol, bireyin arzu, kimlik ve toplumsal bağlamda nasıl bir yer edindiği, sonuç bölümünde birleştirici bir yaklaşımla ele alınıyor. Bu bölümde, zamanın Lacancı psikanalizdeki tüm katmanlarını bir araya getirerek, insan deneyiminin zamansal doğasını ve psikanalitik teorinin sınırlarını yeniden düşüneceğiz.
Seminerimizde bu bölümler aracılığıyla, Lacan’ın zaman anlayışının psikanalitik kuramın sınırlarını nasıl genişlettiğini tartışarak, katılımcıları Lacan’ın teori dünyasında bir zaman yolculuğuna çıkaracağız.
Seminer Online Atölye olarak Chenyang Wang’ın Subjectivity In-Between Times: Exploring the Notion of Time in Lacan’s Work adlı eserinin Türkçe çevirisinin okuması ve değerlendirmesi üzerinden yapılacaktır.
Ücretler:
Türkiye için: 3900 TL
Yurt-dışı için: 105 Euro
Not: Ücret seminerin tamamını kapsamaktadır.